Baharın Bereketi

Bu senenin en büyük şanssızlığı, baharın tabiata can verişini evden gözlemek zorunda kalmamız oldu. Balkonumuzdaki tohumları çimlendirme faaliyeti ile iktifa etmek zorunda kaldık. Korona pandemisi nedeniyle çok az dışarıya çıkabildik. Ama yarattığımız küçük fırsatlarla ilkbahara bir nebze de olsa “dokunmaya” çalıştık. Geçen seneden biriktirdiğimiz tohumları Kurumcu köyündeki bostanımız ile buluşturduk. Kısa Ayşe ve birkaç farklı çeşit fasulye, havuç, patates, domates ve biber ile başladık. Ben tohum bombası, eşim ise geleneksel yöntemler ile fasulyeli ektik. Bakalım benim yöntemim işe yarayacak mı? Eşim (Murâdiye) pek umutlu değil.

Bu sene birkaç farklı tohum daha deneyeceğiz. Şans eseri gelen 100 yıllık domates tohumu, Batman yöresine özgü ekşi kavun, ABD’den getirdiğimiz siyah domates tohumu ve Brezilya’dan gelen farklı bir fasulye türü. Fırsatımız olursa tatlı patates de planlarımız arasında.

Baharın tabiatı gelin gibi süslediğine tanıklık edince, parktaki kitaplıklarımızın da bundan nâsibini almasını istedik. Çıtı-pıtı çiçekler ile kitapEvlerin üzerinde yükseldiği saksıları süsledik. Park görevlisi de sulama işinde hassasiyet göstereceğini söyledi. Onun da desteği ile, aradan bir hafta geçmesine rağmen çiçeklerimiz yeni yerlerine alışmış görünüyor.

Her ne kadar gençler ve yaşlılar sokağa çıkamadığı için sirkülasyon azalsa da, parktaki KitapEvlerimiz ve içindeki kitaplar yerli yerinde duruyorlar. Elif Şafak’tan Jules Verne’ye birçok yazarın kitabı yetişkinler veya çocuk kitaplığında kendisini ödünç alacak kitap dostlarını bekliyor. İki kitaplık da tıka basa kitaplar ile dolu. KitapEvlerimiz kışı da bir bâdire olmadan atlattı. Yasaklar kalktığında kitaplığımızın birinci yılını okuma ve baloncuk şenliği ile kutlamayı iple çekiyoruz.