Kadın Eli

Seyithan Ahmet Ateş
2 min readApr 11, 2019

Son zamanlarda belki de biraz takıntılı bir şekilde kadınlarının elinin değdiği iş yerlerini tahmin etmeye çalışıyorum.

Hizmet sektöründe almamız gereken uzun bir yol var. Genellikle erkekler tarafından işletilen çoğu yerde istediğiniz kalitede bir hizmet almanız mümkün olmuyor. Fakat son zamanlarda kadınlar tarafından işletilen yerlerin artması ile bu alanda kalite de artmaya başladı.

Eğer bir dükkanda bâzı incelikler var ise, oraya kadın eli değdiğini tahmin ediyorum ve genellikle haklı çıkıyorum. Mesela bir restorana mı girdiniz, tuzlukların düzeninden, yerlerin temizliğinden, belki bir erkeğin dikkat etmeyeceği veya önemsemeyeceği ince ayrıntılardan o işletmeyi bir kadının mı erkeğin mi yönettiğini anlayabiliyorsunuz.

Kızılcahamam’da arada sırada ailecek uğradığımız bir restoranı da böyle keşfetmiştik. Masalar, sandalyeler, yerler, mutfak… Hem temiz, hem şık, hem de düzenliydi. Bir süre sonra bir hanımefendi “hoş geldiniz” diyerek siparişlerimizi sormuştu ve kısa bir muhabbetten sonra restoranın işletmecisi olduğunu anlamıştık.

Geçen gün uğradığım bir eczanede de benzer bir durum vardı. Eczanenin dışına müşterilerin dinlenmesi için şık bir masa ve iki sandalye koyulmuştu. Tahmin edeceğimiz üzere işletmecisi bir kadındı.

Bir başka örnek ise Ankara/Sincan’dan.Bu aralar yaptırmaya çalıştığımız “bir al bir bırak” şeklindeki kitaplıklar için yolumuz Sincan Organize Sanayi bölgesine düşmüştü. Eşime sanayi bölgesinin sonunda daha önce rastladığım ve beğendiğim camiyi göstermek istedim.

Camiyi bu sefer daha dikkatli bir biçimde gezme imkanı bulduk. Camiyi gezdikçe ince dokunuşları fark ettik. Mesela lavaboların ve tuvaletlerin olduğu bölümün ile cami arasındaki alana lavanta çiçekleri, kekik ve biberiye dikilmişti. Yani hem oradaki olası kötü kokunun yayılmasını önlüyor, hem de abdest alanların belki bir dokunuşlarıyla ellerinin güzel kokması sağlanıyordu.

Camide duvar yerine çoğunlukla cam kullanılmıştı. Bu da, cami içindeki kişilerin ibadet ederken dışarıyı görmelerine olanak sağlıyordu. Caminin baktığı taraf bir vadi olduğundan insanların huşu içerisinde doğa ile baş başa ibadet etmeleri sağlanıyordu. Caminin içinden görülebilecek tüm alanlara ise küçük çiçek öbekleri yapılmıştı. Birçok farklı türden çiçeği görmek mümkündü. Caminin etrafı ise tümden güzel bir şerit halinde lavanta çiçekleri ile kaplıydı.

Park yerleri de yine intizamlı bir şekilde dizayn edilmişti.

Camiden çıkarken eşime “bu caminin mimarı bir kadın olsa gerek” dedim. Arabaya biner binmez eşim telefonundan mimarını arayama koyuldu. Evet, haklı çıkmıştım. İsmi Akmanlar Camii olan bu güzel mekan Yüksek Mimar Mürüvvet Tamer Açıkgöz tarafından planlanmıştı.

Kadın elinin değdiği mekanlarımızın ve işletmelerimizin çoğalması dileğiyle…

--

--

Seyithan Ahmet Ateş
Seyithan Ahmet Ateş

Written by Seyithan Ahmet Ateş

Akademisyen — Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi

No responses yet