Sosyal Sermaye ve Kitlesel Fonlama

Seyithan Ahmet Ateş
4 min readMar 5, 2024

--

Sabah sporu ve kitlesel fonlama arasında nasıl bir bağıntı olabilir?

Bu sabah hasbelkader katıldığım bir spor etkinliği sosyal sermayenin önemini ve sağladığı dolaylı faydaları bana tekrar düşündürdü.

Bir müddettir Ulusal Tayvan Üniversitesi’nde ziyaretçi araştırmacı olarak Tayvan’ın başkenti Taipei’deyim.

Uzun zamandır sabah erken bir vakitte kalkarak yakındaki Daan Parkı’na gitmeyi ve orada spor yapan insanları izlemeyi istiyordum.

Yola çıktığımda saatin biraz erken olduğunu düşündümse de fena halde yanılacaktım. 6.37 itibariyle park spor ya da yoga yapan insanlarla tıka basa doluydu. Hatta trafik çoktan başlamıştı.

Aslında tüm bunlardan öte dikkatimi çeken şey, insanların birlikte ahenk içerisinde spor yapıyor oluşuydu. Her birisinde en az 10 kişinin bulunduğu topluluklar parkın farklı yerlerinde bir araya gelmişti. Bazıları çember oluşturmuş, bazıları bir mihmandarın arkasına dizilmiş geleneksel vücut hareketleri yapıyorlardı. Bu gruplardan istediğinize katılıp siz de egzersiz yapabiliyordunuz.

Mihmandarımızın ağaca astığı küçük bir radyodan yayılan geleneksel klasik müzik eşliğinde ben de sabah egzersizlerini yapma fırsatı buldum. Etrafımdaki insanların ortalama yaşları 40'tan aşağı değildi. Özellikle yaşlı teyzelerin sayısı yadsınamayacak kadar fazlaydı. Bizim grubun egzersizi bitince parkı gezmeye, diğer egzersiz gruplarını gözlemlemeye başladım.

Parkın diğer bölgelerinde de onlarca farklı egzersiz grubunu görmek şaşırtıcıydı doğrusu. Görebildiğim en büyük toplulukta 90 civarındaki kişi, yine ağaca takılı küçük bir hoparlörün yönlendirmesi ile egzersizlerini yapıyordu. Herhangi bir dil, din, gelir veya cinsiyet farkı gözetmeksizin bir araya gelmiş kalabalık bir insan topluluğunun ortak bir gaye için çalışmaları takdire şayandı. Daha sonra bunun Tayvan’ın diğer şehirlerinde de hergün tekrarlanan ve günlük yaşamın parçası sayılan bir uygulama, geleneksel bir meditasyon türü olduğunu öğrenecektim.

Ahenk ve güven içerisinde hareket eden şehir sakinlerinin bu görüntüsü, sosyal sermaye denilen kavramın günlük hayatta nasıl göründüğünün de güzel bir örnekliğini oluşturuyordu.

Peki sosyal sermaye Kitlesel Fonlama açısından nasıl bir anlam ifade ediyor?

Temelde sosyal sermaye iki farklı koldan kitlesel fonlamayı destekliyor: sosyal bağlantılar/ağlar ve güven.

Birçok düşünür ve araştırmacı, sosyal sermayeyi sağlıklı bir toplumun ve uzun dönemli kalkınmanın yaptı taşlarından birisi olarak görüyor.

Sosyal sermaye 4 ana unsurdan oluşuyor: güven, ortak değerler ve hedefler, sosyal bağlantılar/ağlar/networkler ve işbirliği yapabilme.

Dünya bankasının kapsamlı bir çalışmasını başlığı da tam olarak şöyleydi: Kalkınmada eksik zincir: Sosyal Sermaye. Bunun anlamı şuydu: bir ülkede insan kaynağı gelişmiş olabilir (iyi eğitimli daha fazla insan), maddi birikimi olabilir, yeraltı veya yer üstü kaynakları olabilir, fakat tüm bunlar kalkınma için yeterli değildir. Sosyal sermayenin yetersiz olması durumunda kalkınma serüveni başarılı bir şekilde ilerleyemez.

Sosyal sermayenin en önemli yapı taşı ise hiç kuşkusuz “güven” unsuru. Zaten sosyal sermaye ve kitlesel fonlamanın kesiştiği en önemli yer güven konusu. Sosyal sermayenin gelişmiş olduğu ülkelerde güven sorununun da üstesinden büyük ölçüde gelinmiş olması, Tayvan gibi ülkelerdeki sosyal sermaye oluşumunu ve bunun kitlesel fonlamaya katkısını araştırmayı gerektiriyor.

Kitlesel fonlama platformlarının karşı karşıya kaldığı en önemli sorun hiç kuşkusuzki güven sorunu. Fakat aynı kalitedeki projelerin ülkelere göre fonlanma oranlarındaki büyük farklar göze çarpıyor. Bu durumda, proje kalitesi kadar toplumun proje sahibine veya platforma ne kadar güvendiğinin de önemli bir fark yarattığını gözlemleyebiliyoruz.

“Güven”: bu kelime aynı zamanda ünlü düşünür Francis Fukuyama’nın tuğla kalınlığındaki kitabının adı. Kitabın alt başlığı ise: Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması. Kitap ülkeleri yüksek ve düşük güven düzeyine göre iki ayırarak ekonomik kalkınma serüvenlerini açıklamaya çalışıyor. Unutmayalımki “Dünya Değerler Araştırması”na göre Türkiye çok düşük güven düzeyindeki bir ülke olarak kategorize ediliyor. Aslında güvenimiz her yerde düşük değil, aile içinde veya aynı grubun içerisindeki bireyler arasında yüksek (In-group ve Out-group yanlılıkları için bkz). Fakat aile dışındaki kişilerin birbirine güven duyma düzeyi açısından 55 ülke arasında oldukça gerilerde bir yerde Türkiye.

Güven düzeyinin düşük olmasının pratikteki negatif etkisi ise, ekonomik veya siyasi yaşamımızda belli bir amaca yönelik olarak “bir araya gelebilme, birleşebilme” yeteneğinin azalmasına yol açması. İşte bu durumdan en çok yara alabilecek konulardan birisi hiç kuşkusuzki kitlesel fonlama. Sosyal sermayenin düşük seyrettiği ülkelerde kitlesel fonlama mekanizmasının iyi bir yere gelmesi kolay değil.

Sosyal sermayenin yapı taşı olan güven çok boyutlu bir kavram. Literatürde 4 farklı yapıtaşı arasındaki güvenden bahsedilir. Toplumu ayakta tutan bu dört ana direk devlet, vatandaş, özel firmalar ve sivil toplum kuruluşları olarak isimlendirilir. Güven dediğimiz unsur ise bu dört yapıtaşının her birisi arasında olması gereken bir sosyal erdem olarak karşımıza çıkar. Bunlarda birisinin eksik olması ise sistemin geri kalanına zarar verir.

Ching Chu üniversitesinde Dr.Mars ile yaptığımız görüşmede gündeme gelen konulardan birisi de, Tayvan’daki insanların kitlesel fonlama platformlarına olan güveni idi. Konunun ayrıntılarına girmeden evvel, genel manada Tayvan toplumu içerisinde bireylerin birbirlerine olan güvenlerini sorduğumda Dr.Mars’ın verdiği cevap benim için aydınlatıcıydı. Günlük hayatta veya alışverişte herhangi bir haksızlığa uğrama durumunda yasaların vatandaş lehine hızlı bir şekilde işlediğini belirtti. Hukuk sisteminin etkin ve adil işlemesi ise insanlarda şöyle bir algı oluşturuyordu: karşıdaki kişi yanlış bir tutum içerisinde olur ise cezalandırılır, bunu hem ben hem o kişi biliyor, bu durumda karşı tarafın bana haksızlık yapmayacağına güvenebilirim.

Sosyal sermayenin bir diğer yaptı taşı ise sosyal ağlar veya sosyal bağlantılar. Sosyal bağlantıların proje başarısına etkisini ise bir sonraki yazımızda ele alacağız.

--

--