Tayvan Girişimcilik Ekosistemi

Seyithan Ahmet Ateş
4 min readMar 4, 2024

Bir ülkeden, veya şehirden kaliteli girişimlerin çıkmasını sağlayacak birçok unsur var. Hepsi olmasa da birçoğu Tayvan’da mevcut. Zaman buldukça girişimcilik ekosistemini oluşturan oyuncular ile yaptığım görüşmelere devam ediyorum. Zira masa başında ya da sadece akademik çalışmaları okuyarak sadece resmin bir kısmini görebiliyor, bunun sonucunda da yanlış bir kanaate kapılabiliyorsunuz.

Ekosistem konusu kitlesel fonlama açısından ehemmiyetli. Fonlama platformlarında görücüye çıkan birçok girişim bu ekosistemin içinde filizlenen oluşumlar. O yüzden Platformların başarılı olması demek, orada umut vadeden girişimlerin veya projelerin boy göstermesi demek. Bunun yolu ise uygun iklimden, havalandırmadan, sudan, gübreden geçiyor. İşte biz buna ekosistem diyoruz.

Bunlardan birisi ise hiç kuskusuz girişimcilik kültürü. Evet, bu bir kültür.

Öğrencilik yıllarımda çalıştığım ve daha sonra ayrıldığım (esim ‘kovulduğuna yemin edebilirim ama ispat edemem’ diyor)bir firma vardı. Girişimcilik kültürü bana burada çalışırken malları teslim ettiğim bir dükkanı hatırlattı. Girdiğim dükkanın sahibi malzemeleri kendisi teslim almak yerine oğlunu işaret etti. Kendisi hemen arkasında beklemeye koyuldu. Daha 10'lu yaşlarda şirin bir çocuk usta edasıyla hiç bozuntuya vermeden kutudan malzemeleri çıkardı, saydı, faturaya baktı ve kasadan parayı çıkararak bana ödemeyi yapti. Babasının oğluna işi öğrettiği belliydi. Viyana’daki yahudi azınlığın mensubu olan bu dükkan sahipleri, girişimciligi ve ticareti kültürel bir meziyet olarak sonraki kuşaklara aktarıyorlardı.

Girişimcilik Tayvan’da da kültürel bir olgu.

Tayvan’daki gençlerin birçoğu kendi işlerini kurmak yani ‘serbest meslek’ sahibi olmak istiyor. Enflasyonun sıfıra yakın olduğu, ekonomik kriz kavramının pek bilinmediği, devlet kurumlarında işe alımın ise çok ama çok sınırlı olduğu bir ada ülkesi burası.

Araştırmaların bazıları ‘girişimci’ olmak isteyenlerin sayısını %76, bir başkası ise %90 civarlarında gösteriyor. Tabiiki buradan tüm gençlerin teknolojik girişimler yapmak istediği gibi bir sonuç çıkarılmasın. Gençlerin önemli bir kısmının hayali cafe, restoran tarzi yeme-içme sektöründe faaliyet göstermek.

Bir başka kesim ise tasarım işleriyle ilgileniyor.

Hafta sonu ziyaret ettiğim bir sanatçı gününde neredeyse yüzlerce genç sanatçı kendi yaptıkları tasarım objelerini satıyordu. Kendi yarattıkları karakterler objelerinden fotoğraflara, minimalist tasarımlara kadar, pek bana hitap etmese de, yüzlerce yaratıcı eser vardı.

İnanması zor ama alanda neredeyse adım atacak yer yoktu. Zorlukla ilerleyebiliyordunuz. Hem arzın, hem de talebin bu kadar yoğun olduğu bir yere yakınlarda uğramamıştım.

Aslında tüm bunlar kendi kaderini kendi çizmek isteyen, elleri veya zihniyle ürettikleri ile hayatta kalmayı seçen bir gençliği gösteriyordu.

Yeme içme ve yaratıcı sanatlar dışında gençlerin girişimcilik konusunda aktif oldukları bir diğer alan hiç kuşkusuz ki teknoloji girişimleri.

Bu alanda oldukça şanslılar. Çünkü Tayvan ihracatının çok büyük bir kısmı yüksek teknoloji ürünlerden oluşuyor. Bu yüksek teknoloji üretimini oluşturan unsurlardan birisi de teknoloji girişimleri.

Bu girişimlerden bir kısmının durağı ise kitlesel fonlama platformları oluyor. Teknoloji girişimlerini bu kadar çok olduğu bir ülkede kitlesel fonlama platformlarındaki teknolojik ürün girişimlerinin sayısı da haliyle yüksek.Tayvan’daki teknoloji girişimlerinin bir diğer avantajı ise insanlarının da teknolojiye düşkün olmaları. O yüzden kitlesel fonlama platformları üzerinden fon toplamaya çalışan yeni biri teknoloji girişimi destek bulmakta pek zorlanmıyor. Tabiri caizse bu yeni teknolojileri sürekli takip eden bir kitle var.

Onlardan birisi de ofis arkadaşım Chin Mai. Sürekli olarak kitlesel fonlama platformlarını takip ederek işine yarayan yeni bir teknolojik alet olup olmadığını kontrol ettiğini söylüyor. Belki de bu nedenden dolayı, kişi başına düşen fonlama oranlarında Tayvan Japonya’nın önünde.

Öyle ki, bazı Japon girişimciler geliştirdikleri ve fon aradıkları ürünlerini Japonya ile birlikte Tayvan’daki kitlesel fonlama platformları üzerinden de ilgililere sunuyorlar. Tayvan girişimcilik platformunun verdiği bilgiye göre bazı japon girişimciler Tayvan’da kendi ülkelerinden daha fazla fon topluyor.

Bu durum oldukça şaşırtıcı.

Tayvan’daki firmaların bir diğer avantajı ise tasarım konusunda iyi olmaları ve üretim kısmında Çin’deki firmaları kullanmaları. Bazı teknoloji firmaları Çin’in düşük maliyetli üretim avantajını da kullanabiliyor. Unutmayalım, dünyanın en büyük fabrika ağlarından birisi olan ve bünyesinde 800 bin işçi barındıran, I-phone’ların da üretici olan Foxconn Tayvan menşeili bir firma. Bununla birlikte, yönetim yeri Tayvan olsa da ana fabrikalar Çin ana kıtasında.

Tayvan’daki girişimciler finansman ihtiyacı için sadece Tayvan’daki kitlesel fonlama platformlarını da kullanmıyorlar. Kendilerine güvenen girişimler Japonya, Güney Kore ve ABD’deki kitlesel fonlama platformlarında şansını deniyor. Bu şekilde yurtdışındaki platformlardan gelen kaynak miktarı Tayvan’daki toplam kitlesel fonlama hacminin %40'ini oluşturuyor. Oldukça yüksek bir rakam.

Fakat tüm bunlara rağmen Tayvanlıların genel eğilimi, gidilecek daha çok yol olduğu ve mevcut durumun yetersizliği. Bu durum diğer Asya ülkeleri için de geçerli aslında (Japonya’daki benzer bir kültürel olgu için bkz). Kendilerini ve ürünlerini ‘olgunluğa erişmiş’ kabul etmekten ziyade sürekli geliştirmeye çalışmak kültürün bir parçası. Buna bir bakıma alçak gönüllülük de diyebilirsiniz. 800 kişinin çalıştığı işyeri sahibinin ayağında çizme, üstünde işçi kıyafeti ile Türkiye’den gelen bir iş adamını karşıladığını, kağıt bardaklarda çay içtiklerini ve 1 metrelik masada ‘toplantı’ yaptıklarını bahse konu Türk iş adamının ağzından dinlemek o yüzden şaşırtıcı olmuyor.

Tayvan’daki girişimcilik ekosistemini oluşturan bir diğer unsur da hiç kuşkusuz üniversiteler. Üniversitelerdeki girişimcilik kulüpleri, yarışmalar, akademisyenlerin de işin ucundan tutması, mezunların fon sağlaması ve danışmanlık yapması, devlet destekleri ve vatandaşların da bu ürünlere talebi birbirini tamamlıyor. Bu sebeple, şu anda çalıştığım Ulusal Tayvan Üniversitesi’nin silikon vadisinde bir ofisinin olması şaşırtıcı değil. Bu ofis sayesinde girişimleri belli bir olgunluğa erişen gençleri silikon vadisindeki yatırımcılar ve uzmanlar ile buluşturuyor, oradaki girişim ekosistemi ile Ulusal Tayvan Üniversitesi arasında köprü kuruyorlar.

--

--

Seyithan Ahmet Ateş
Seyithan Ahmet Ateş

Written by Seyithan Ahmet Ateş

Akademisyen — Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi

No responses yet