Şeker Gibi Bir Kooperatif: Konya Şeker
23. Türk Kooperatifçiliği Kongresi sizce nerede yapılmıştır? Ben de sizin gibi yanıldım.
Kongre Ukrayna’da toplanmış. Verdikleri bilgilere göre Ukrayna’da toplanan Türk kooperatifçiliğinde uzman akademisyenlerimiz sunumlarını Türkçe’de yapabilmişler.
Kooperatifler her ne kadar gündeme gelen yeni çeşitleri ile (Örn. platform kooperatifleri, enerji kooperatifleri, tüketici kooperatifleri, eğitim kooperatifleri vs) önemini artırsa da ülkemizde tartışmalı bir konu olmaktan kurtulamıyor. Sebebi ise kötü örneklerin çokluğu ile beraber yukarıda değindiğimiz türden tuhaf etkinlikler.
Kötü örnekleri bir tarafa bırakarak bir müddettir takip ettiğim, 900 bin çiftçinin ortaklığından oluşan Konya Şeker’e dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Harvard Üniversitesi’nde 2016 yılında yapacağım bir sunumda Konya Şeker’in sosyal ve ekonomik kalkınmada yarattığı katkıyı da örnekler arasında ele almayı planlamıştım. Bu kadar önemli işler başarmalarına rağmen maalesef ne şirketin sayfasında ne de akademik yayınlarda Konya Şeker ile ilgili doyurucu bilgilere rastlayamamıştım. Yine de sunumda bahsetmiş fakat ilgi çekici rakamlara yer verememiştim.
Bugün de baktığımda Konya Şeker’in yerel kalkınmaya etkileri ile ilgili Google Scholar’da kapsamlı herhangi bir araştırmanın olmadığını görmek üzücü.
Konumuza dönersek, kooperatifler mevzu bahis olduğunda uluslararası platformlarda öne çıkan ilk örnek çoğunlukla İspanyol Mondragon olur. Bir işçi kooperatifi olan Mondragon, devasa yapısı ile onlarca farklı sektörde ve ülkede faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda Mondragon Üniversitesi’nin ve daha birçok araştırma merkezinin hâmisi konumunda. Mondragon hakkında daha fazla bilgi için bu makaleye göz atabilirsiniz.
Yerel kalkınmaya sunduğu katkılara ve yaptığı üretime bakıldığında, Konya Şeker’in aslında Mondragon’dan geri kalır yanı yok.
Hepimizin bildiği Torku markasının da sâhibi olan Konya Şeker, çiftçilere daha üretim yapma aşamasında avans vererek çiftçilerin üretim kapasitesini artırıyor. 2000 yılında çiftçiden aldığı ürünlere ödediği ücret 50 milyon TL mesabesinde iken 2019 yılı itibariyle bu rakam 2.5 milyar TL’ye çıkmış durumda. Yaklaşık 32 kalem ürün için çiftçilerle anlaşma yapılarak üretilen ürünü uzlaşılan fiyata satın alıyor. Satın almakla da kalmıyor. Bunları katma değerli nihai ürüne dönüştürüyor. Çikolatanın anavatanı İsviçre’ye çikolata satıyor mesela. Torpak analizi yapılarak hangi ürünün yetişebileceği veya hangi hayvan türünün daha verimli olabileceği hesaplanıyor. Bu analizlere binâen çiftçilere ürün veya hayvan temin ediliyor. Elde edilen ürün ise yine Konya Şeker tarafından satın alınıyor. Konya Şeker’in fabrikalarına çiftçilerden ürün taşıyan kamyon sayısı ise 19 bin.
Fabrikadan çıkan sıcak su ile sera kuruyor, organik atıklar ile yem üretiyor.
Ankara’dan Adana tarafına giderken yol üzerinde gördüğümüz fidanları diken de yine Torku — Konya Şeker.
Aslında amaçları Konya nüfusu kadar fidan dikmekmiş. Ama hedefi tutturamamışlar. Şu anda 12 milyon fidan dikilmiş, hedefleri Türkiye nüfusu kadar Konya ve çevresine fidan dikmek.
Sadece bu fidan dikme işi ile ilgilenen 35 adet ziraat mühendisi, 450 kişilik ağaçlandırma ekibi ve bunlara eşlik eden 40 adet sulama arazözü çalışıyor. Kendi kendilerine gelişimlerini sağlayacak düzeye gelene kadar ağaçların bakımı ve sulaması Konya Şeker tarafından yapılıyor.
Diğer taraftan, Konya Şeker çalışanlarının maaşlarından yapılan kesintiler ile çalışanlar ev sahibi yapılıyor. Bunların dışında Konya ovasında birçok sosyal sorumluluk projesine de destek veriyor.
Tüm bu katkıları ile Türkiye’nin 31. büyük işletmesi konumundaki bu kooperatif, Konya’da kurduğu Gıda ve Tarım Üniversitesi ile araştırmaya ve eğitime de önemli bir katkı sunmuş oluyor.
Bununla beraber, Konya Şeker hakkında daha fazla bilimsel çalışma, makale ve vak’a çalışması gerekiyor. Konya Şeker’in verimliliği, izlediği pazarlama metodları, inovasyon politikaları, çiftçilerin üretim potansiyellerine yaptığı katkılar, yerel ekonomiye dolaylı etkileri, çevresel etkileri, ekosistemin diğer paydaşları ile olan işbirlikleri, getirdikleri yenilikler, şeffaflık politikaları gibi konuları bilimsel yöntemlerle ele alınması ve bu çıktıların Konya Şeker’in stratejilerine ışık tutması gerekiyor.
Ekonomik çıktıların adaletli dağıtımına vesile olduğu, katma değerli üretimi artırdığı, çiftçiyi kalkındırdığı, tarım ve hayvancılık konularında bir eğitim merkezi kurulmasına ön ayak olduğu ve en önemlisi de, kooperatif kavramına gerçek anlamını kazandırdığı için Konya Şeker tebriği hak ediyor. Bu tür kooperatiflerin ülkemizin diğer köşelerinde de faaliyet göstermeleri ve yerel kalkınmanın motoru olmaları temennisi ile…